Çok dikkat ederek yaptığınız diyet bir türlü sonuç vermiyorsa nedeni, uykusuz geçirdiğiniz geceler olabilir. Çünkü uyku sırasında yağların...
Çok dikkat ederek yaptığınız diyet bir türlü sonuç vermiyorsa nedeni, uykusuz geçirdiğiniz geceler olabilir. Çünkü uyku sırasında yağların yakılmasına neden olan bazı hormonlar salgılanıyor. Uykusuzluk sorunu olanlar ise, bu hormonun olumlu etkilerinden yararlanamıyor.
Obezitenin çok yaygınlaştığımı günümüzde, ideal kiloya inmek ya da ideal kiloda kalmak önemli bir sorun olarak yaşanıyor. Bu yüzden farklı diyet reçetelerini uygulamak ve egzersiz yapmak için yoğun çaba gösteriliyor. Oysa fazla kilo almamızda pek çok etken var. Bunlardan biri de, uyku. Yatakta geçirilen hareketsiz saatlerin kilo vermeyi etkilemesi pek çok kişi için şaşırtıcı olsa da, uzmanlar tam da bunu vurguluyor; kalitesiz uyku, şişmanlamaya yol açabiliyor.
Uyku Kiloyu Nasıl Etkiliyor?
Gün içerisinde yıpranan vücut, uyku sırasında yenileniyor. Hayatta kalabilmek ve sağlığı korumak için gerekli olan uyku aslında, dinamik bir istirahat hali. Derin bir uykuya dalan insanın vücudunda hormon düzeyi dengeleniyor, dokular onarılıyor ve yenileniyor. Ayrıca özellikle gecenin ilk yarısında meydana gelen derin uyku sırasında yağların yakılmasını sağlayan hormonlar salgılanıyor. Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinden, hasar gören hücrelerin onarımına kadar birçok yaşamsal konuya etki eden uykunun kalitesi büyük önem taşıyor. Kaliteli uyku, kişinin kendini dinlenmiş hissettiği uyku anlamına geliyor. Kişinin gün içinde uyuklamaması, günlük çalışma ve düşünme fonksiyonlarının etkilenmemesi ve kesintisiz bir uyku, kaliteli uykunun olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Aile Hastanesi Bahçelievler Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Yenibertiz, uyku kalitesinin sağlık üzerindeki rolü hakkında bilgi veriyor.
Türklerin Yüzde 75’i Günde 8 Saat Uyuyor
Uyku yapısı yaşam boyu değişiklikler gösteriyor ve uyku ihtiyacı da kişiden kişiye değişiyor. Yenidoğan günün yaklaşık 16 saatinin uykuda geçiriyor. Çocuk okul çağına geldiğinde uyku geceye yoğunlaşıyor ve gündüz, uyku süresi kısalıyor. Çocukluktan erişkinliğe doğru gidildiğinde uyku geceye iyice yerleşiyor, gündüz kestirmesi kalmıyor ve uyku süresi gençlerde 9 saate düşüyor. Çoğu yetişkin yeterince dinlenebilmek için 7-9 saatlik bir uykuya ihtiyaç duyuyor. Yapılan çalışmalar Türk insanının yüzde 75'nin ortalama 8 saat uyuduğunu gösteriyor. Yüzde 25’lik bölümünün bir kısmı 5 saatlik uykuyla hayatlarına devam edebildikleri gibi 10 saatlik uykuya ihtiyacı olanlar da bulunuyor. Yaşlılıkta ise uyku yapısı bozuluyor ve parçalı uyku ortaya çıkıyor.
Sağlıklı Uyku Hastalıklardan Koruyor
Derin uyku sırasında vücut hücrelerinin üretimi artıyor ve proteinlerin parçalanması azalıyor. Bu sayede stres ve ultraviyole ışınlar nedeni ile hasar gören vücut onarılıyor. Vücudumuz uyku sırasında ayrıca kemik ve kasları geliştiriyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca uyku hafızayı güçlendirmeye de yardımcı. Dolayısıyla da verimli bir şekilde çalışabilmeyi, sağlıklı kararlar alabilmeyi, hastalıklardan korunmayı ve etkili iletişim kurabilmeye imkan sağlıyor.
Derin Uykunun Bozulması Yağlanmaya Neden Oluyor
Uyku ile yağ ve şeker metabolizması arasında bağlantı bulunuyor. Özellikle gecenin ilk yarısında meydana gelen derin uyku sırasında yağların yakılmasını sağlayan hormonlar, salgılanıyor. Derin uykunun, herhangi bir nedenle kesintiye uğraması yağları yakan büyüme hormonunu baskılanmasına neden oluyor. Uyku kalitesinin bozulması ile büyüme hormonunun salınımı azaldığı için de yağlanma ve şişmanlama ortaya çıkıyor.
Uyku Süresinin Kısalması İştah Dengesini Bozuyor
Uyku süresinin azalması kalori alımını artırıyor ve enerji kullanımını sınırlıyor. Leptin ve grelin adı verilen iştah mekanizmalarını ve kilo dengesini ayarlayan hormonlarda da uykusuzluk nedeniyle dengesizlikler meydana geliyor. Uyku yetersizliği gündüz saatlerinde de aktivite azalmasına yol açtığından kilo alınmasının önemli bir diğer sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Kaliteli Uyku İçin Özel Öneriler
Kaliteli uykuya daha çabuk girebilmek için;
• Günde en az 45 dakika yürüyün.
• Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin.
• Alkol ve sigara tüketimini azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa tamamen bırakın.
• Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın.
• Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından uygun olsun.
• Odanızda lavanta, gül gibi rahatlatıcı kokular kullanabilirsiniz.
• Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumayın.
• Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin, hafif şeyler okuyun, klasik müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyoya girin ya da meditasyon yapın.
• Uyumadan önce süt, peynir ve yoğurt gibi gıdalar tüketin.
• Yatağa girdikten yaklaşık 15 dakika sonra uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin. Uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin. Bu durum tekrar edebilir ama mutlaka her gün aynı saatte uyanmaya özen gösterin.
Bu Nedenler Uykuyu Kalitesizleştiriyor!
• Çene yapısı küçük ve arkaya doğru olması
• Burun ve boğazdaki yapısal bozukluklar
• Aşırı kilo ve obezite
• Tiroid hastalıkları
• Astım (Alerjiye bağlı olarak burun tıkanıklığı ve sonrasında gelişen sinüzite bağlı gelişen apne)
• Alkol ve sigara kullanımı
• KOAH - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı
• Tansiyon ve kalp hastalıkları
• Cinsel fonksiyon bozuklukları
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Obezitenin çok yaygınlaştığımı günümüzde, ideal kiloya inmek ya da ideal kiloda kalmak önemli bir sorun olarak yaşanıyor. Bu yüzden farklı diyet reçetelerini uygulamak ve egzersiz yapmak için yoğun çaba gösteriliyor. Oysa fazla kilo almamızda pek çok etken var. Bunlardan biri de, uyku. Yatakta geçirilen hareketsiz saatlerin kilo vermeyi etkilemesi pek çok kişi için şaşırtıcı olsa da, uzmanlar tam da bunu vurguluyor; kalitesiz uyku, şişmanlamaya yol açabiliyor.
Uyku Kiloyu Nasıl Etkiliyor?
Gün içerisinde yıpranan vücut, uyku sırasında yenileniyor. Hayatta kalabilmek ve sağlığı korumak için gerekli olan uyku aslında, dinamik bir istirahat hali. Derin bir uykuya dalan insanın vücudunda hormon düzeyi dengeleniyor, dokular onarılıyor ve yenileniyor. Ayrıca özellikle gecenin ilk yarısında meydana gelen derin uyku sırasında yağların yakılmasını sağlayan hormonlar salgılanıyor. Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinden, hasar gören hücrelerin onarımına kadar birçok yaşamsal konuya etki eden uykunun kalitesi büyük önem taşıyor. Kaliteli uyku, kişinin kendini dinlenmiş hissettiği uyku anlamına geliyor. Kişinin gün içinde uyuklamaması, günlük çalışma ve düşünme fonksiyonlarının etkilenmemesi ve kesintisiz bir uyku, kaliteli uykunun olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Aile Hastanesi Bahçelievler Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Yenibertiz, uyku kalitesinin sağlık üzerindeki rolü hakkında bilgi veriyor.
Türklerin Yüzde 75’i Günde 8 Saat Uyuyor
Uyku yapısı yaşam boyu değişiklikler gösteriyor ve uyku ihtiyacı da kişiden kişiye değişiyor. Yenidoğan günün yaklaşık 16 saatinin uykuda geçiriyor. Çocuk okul çağına geldiğinde uyku geceye yoğunlaşıyor ve gündüz, uyku süresi kısalıyor. Çocukluktan erişkinliğe doğru gidildiğinde uyku geceye iyice yerleşiyor, gündüz kestirmesi kalmıyor ve uyku süresi gençlerde 9 saate düşüyor. Çoğu yetişkin yeterince dinlenebilmek için 7-9 saatlik bir uykuya ihtiyaç duyuyor. Yapılan çalışmalar Türk insanının yüzde 75'nin ortalama 8 saat uyuduğunu gösteriyor. Yüzde 25’lik bölümünün bir kısmı 5 saatlik uykuyla hayatlarına devam edebildikleri gibi 10 saatlik uykuya ihtiyacı olanlar da bulunuyor. Yaşlılıkta ise uyku yapısı bozuluyor ve parçalı uyku ortaya çıkıyor.
Sağlıklı Uyku Hastalıklardan Koruyor
Derin uyku sırasında vücut hücrelerinin üretimi artıyor ve proteinlerin parçalanması azalıyor. Bu sayede stres ve ultraviyole ışınlar nedeni ile hasar gören vücut onarılıyor. Vücudumuz uyku sırasında ayrıca kemik ve kasları geliştiriyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca uyku hafızayı güçlendirmeye de yardımcı. Dolayısıyla da verimli bir şekilde çalışabilmeyi, sağlıklı kararlar alabilmeyi, hastalıklardan korunmayı ve etkili iletişim kurabilmeye imkan sağlıyor.
Derin Uykunun Bozulması Yağlanmaya Neden Oluyor
Uyku ile yağ ve şeker metabolizması arasında bağlantı bulunuyor. Özellikle gecenin ilk yarısında meydana gelen derin uyku sırasında yağların yakılmasını sağlayan hormonlar, salgılanıyor. Derin uykunun, herhangi bir nedenle kesintiye uğraması yağları yakan büyüme hormonunu baskılanmasına neden oluyor. Uyku kalitesinin bozulması ile büyüme hormonunun salınımı azaldığı için de yağlanma ve şişmanlama ortaya çıkıyor.
Uyku Süresinin Kısalması İştah Dengesini Bozuyor
Uyku süresinin azalması kalori alımını artırıyor ve enerji kullanımını sınırlıyor. Leptin ve grelin adı verilen iştah mekanizmalarını ve kilo dengesini ayarlayan hormonlarda da uykusuzluk nedeniyle dengesizlikler meydana geliyor. Uyku yetersizliği gündüz saatlerinde de aktivite azalmasına yol açtığından kilo alınmasının önemli bir diğer sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Kaliteli Uyku İçin Özel Öneriler
Kaliteli uykuya daha çabuk girebilmek için;
• Günde en az 45 dakika yürüyün.
• Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin.
• Alkol ve sigara tüketimini azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa tamamen bırakın.
• Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın.
• Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından uygun olsun.
• Odanızda lavanta, gül gibi rahatlatıcı kokular kullanabilirsiniz.
• Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumayın.
• Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin, hafif şeyler okuyun, klasik müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyoya girin ya da meditasyon yapın.
• Uyumadan önce süt, peynir ve yoğurt gibi gıdalar tüketin.
• Yatağa girdikten yaklaşık 15 dakika sonra uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin. Uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin. Bu durum tekrar edebilir ama mutlaka her gün aynı saatte uyanmaya özen gösterin.
Bu Nedenler Uykuyu Kalitesizleştiriyor!
• Çene yapısı küçük ve arkaya doğru olması
• Burun ve boğazdaki yapısal bozukluklar
• Aşırı kilo ve obezite
• Tiroid hastalıkları
• Astım (Alerjiye bağlı olarak burun tıkanıklığı ve sonrasında gelişen sinüzite bağlı gelişen apne)
• Alkol ve sigara kullanımı
• KOAH - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı
• Tansiyon ve kalp hastalıkları
• Cinsel fonksiyon bozuklukları
Hiç yorum yok