En ağır ekonomik kriz zamanında bile yanlış yeme alışkanlıklarımızdan vazgeçemiyoruz. Et türleri, Türk sofralarında çoğunlukta başrolde. ...
En ağır ekonomik kriz zamanında bile yanlış yeme alışkanlıklarımızdan vazgeçemiyoruz.
Et türleri, Türk sofralarında çoğunlukta başrolde. İster döner halinde, ister şişte, ister köfte olarak…
Sağlığa zararlı
Ağzı sulandıran bu yiyecekler kuşkusuz çok lezzetli, ancak aynı zamanda da çok tehlikeli. Türk Kalp Hastalıkları Kurumu‘ nda beslenme uzmanı olarak çalışan Sumru Özbay, fazla et yiyenleri uyararak, sıhhatleri için sağlığa zararlı olan bu alışkanlıklarından bir an önce vazgeçip, an fazla haftada bir kez döner yemeleri gerektiğine işaret ediyor.
Hastalığa davet
45 yaşını geçenler de, döneri en iyisi akıllarından tamamen çıkarmaları şart Özbaya‘ a göre. Türkiye‘ deki halkın genel beslenme özelliklerini inceleyen uzman, Türklerin günlük yemeklerin, kolesterol oranını yukarı sıçramasına neden olduğunu, dolayısıyla kalp krizi riskini artırdığını vurguluyor. Özbay bu uyarısıyla hızla çoğalan diğer beslenme ve diyet uzmanlarının görüşünü paylaşıyor. Hepsinin amacı, vatandaşları ikna edip sağlıksız yeme alışkanlıklarından kurtarmak.
Zararlı gıdalar
Bu mücadeleye katılanların arasında Ankara Hacettepe Üniversitesi‘ nde beslenme tavsiyelerini içerecek olan bir broşürü hazırlamakla meşgul olan Türkan Kutluay Merdol. Avrupa Birliği‘ nde yol alırken, ülkenin çağdaş beslenme alışkanlıklarını gösteren bir broşüre ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Merdol, İstanbul‘ daki meslektaşı Özbay gibi ölçülü yemek yemenin yanı sıra, listedeki menülerde yer alan yağ, şeker ve tuz oranlarını azaltmayı tavsiye ediyor. Bunların yerine meyve ve sebze yenilebilir.
Rejim yapmak akla bile gelmiyor
Beslenme uzmanlarının bu girişimleri ve televizyonların sağlıklı beslenme önerilerini yansıtan özel programlarla halka iletmesi gerçekten umut verici. Ama Türklerin döner gibi yağlı yemeklerden kolay kolay vazgeçeceklerine de kimse tam inanmıyor. Bunun asıl nedeni, şimdiye kadar yağa veda etme nedenini görmemelerinde yatıyor. Batı Avrupa‘ daki zayıf olma şartıyla karşılaştırıldığında, Türkiye‘ deki güzellik ideali birkaç kilo fark atıyor. Fakirliğin halen güncel olan Türk toplumunda, dolgun göbek halen refahın ve mutluluğun göstergesi. Çay ve kahveyi şekersiz içmek ise çoğunluğun aklına bile gelmiyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Et türleri, Türk sofralarında çoğunlukta başrolde. İster döner halinde, ister şişte, ister köfte olarak…
Sağlığa zararlı
Ağzı sulandıran bu yiyecekler kuşkusuz çok lezzetli, ancak aynı zamanda da çok tehlikeli. Türk Kalp Hastalıkları Kurumu‘ nda beslenme uzmanı olarak çalışan Sumru Özbay, fazla et yiyenleri uyararak, sıhhatleri için sağlığa zararlı olan bu alışkanlıklarından bir an önce vazgeçip, an fazla haftada bir kez döner yemeleri gerektiğine işaret ediyor.
Hastalığa davet
45 yaşını geçenler de, döneri en iyisi akıllarından tamamen çıkarmaları şart Özbaya‘ a göre. Türkiye‘ deki halkın genel beslenme özelliklerini inceleyen uzman, Türklerin günlük yemeklerin, kolesterol oranını yukarı sıçramasına neden olduğunu, dolayısıyla kalp krizi riskini artırdığını vurguluyor. Özbay bu uyarısıyla hızla çoğalan diğer beslenme ve diyet uzmanlarının görüşünü paylaşıyor. Hepsinin amacı, vatandaşları ikna edip sağlıksız yeme alışkanlıklarından kurtarmak.
Zararlı gıdalar
Bu mücadeleye katılanların arasında Ankara Hacettepe Üniversitesi‘ nde beslenme tavsiyelerini içerecek olan bir broşürü hazırlamakla meşgul olan Türkan Kutluay Merdol. Avrupa Birliği‘ nde yol alırken, ülkenin çağdaş beslenme alışkanlıklarını gösteren bir broşüre ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Merdol, İstanbul‘ daki meslektaşı Özbay gibi ölçülü yemek yemenin yanı sıra, listedeki menülerde yer alan yağ, şeker ve tuz oranlarını azaltmayı tavsiye ediyor. Bunların yerine meyve ve sebze yenilebilir.
Rejim yapmak akla bile gelmiyor
Beslenme uzmanlarının bu girişimleri ve televizyonların sağlıklı beslenme önerilerini yansıtan özel programlarla halka iletmesi gerçekten umut verici. Ama Türklerin döner gibi yağlı yemeklerden kolay kolay vazgeçeceklerine de kimse tam inanmıyor. Bunun asıl nedeni, şimdiye kadar yağa veda etme nedenini görmemelerinde yatıyor. Batı Avrupa‘ daki zayıf olma şartıyla karşılaştırıldığında, Türkiye‘ deki güzellik ideali birkaç kilo fark atıyor. Fakirliğin halen güncel olan Türk toplumunda, dolgun göbek halen refahın ve mutluluğun göstergesi. Çay ve kahveyi şekersiz içmek ise çoğunluğun aklına bile gelmiyor.
Hiç yorum yok