Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı karara göre gıdalarda kullanılabilecek Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) kotası yüzde 5’ten, 2,5’e düşürülmüştü. ...
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı karara göre gıdalarda kullanılabilecek Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) kotası yüzde 5’ten, 2,5’e düşürülmüştü. Alınan kararı değerlendiren Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsa Kaman, sınırlamanın obezite ve diyabet hastalıklarını azaltacağını, metabolik cerrahi ile kilo veren hastaların sağlığı için de önemli bir gelişme olduğunu söyledi.
Günümüzde obeziteyi ve diyabeti tetikleyen en önemli unsurlardan biri olan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ), insan sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Büyük oranda mısırdan elde edilen ve sıvı formda bir şeker olan NBŞ, düşük maliyeti ve daha tatlı olması sebebiyle endüstriyel gıdaların birçoğunda kullanılıyor.
Geçtiğimiz aylarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı kararla birlikte NBŞ’nin kullanım kotası yüzde 5’ten yüzde 2,5’e düşürülmüştü. Bu düzenlemeyle birlikte özellikle obezite ve diyabet hastalarının sayısının ciddi oranda azalabileceğini söyleyen Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsa Kaman, ayrıca cerrahi operasyon geçiren obezite ve diyabet hastalarının, ameliyat sonrası süreçte hastalıklarının tekrarlamaması için oldukça önemli bir düzenleme olduğunu ifade etti.
“NBŞ, Sürekli Yeme İsteğini Tetikliyor”
NBŞ’nin sofra şekerine oranla daha tatlı bir madde olmasından dolayı insanların tatlı yeme isteklerini tetiklediğini belirten Op. Dr. Kaman, “Beyni kandıran bu şeker daha fazla yeme davranışına sebep oluyor. İçeriğinde sıvı formda ve serbest yüzer halde bulunan früktoz, insülini çok az uyararak tokluk hissi gelişmemesine sebep oluyor. Ayrıca früktozun yıkımı glikoza göre çok daha hızlıdır. Bu nedenle hızla yağ asitlerine dönüşür ve karaciğerde büyük tahribata yol açabilir.” açıklamasında bulundu.
“Kademeli Düşüş Devam Etmeli”
Obezite ile ilgili hastalıkların insanlarımızın sağlığını tehdit eden ve giderek artan ciddi bir problem olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaman,“NBŞ kotası, 2018 yılında %10’dan %5’e düşürülmüştü. 2019 itibariyle de %2.5 seviyesine indirildi. Bu kademeli düşüşün devam etmesi halinde obezite ve diyabet büyük oranda kontrol altına alınabilir” dedi.
Metabolik cerrahi ile kilo veren bir hastanın, kilosunu korumak adına yeme içme alışkanlıklarını baştan aşağı değiştirmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Kaman, NBŞ kotasının azaltılmasıyla birlikte obezite ve diyabet cerrahisindeki başarı oranın da büyük oranda artabileceğini sözlerine ekledi.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Günümüzde obeziteyi ve diyabeti tetikleyen en önemli unsurlardan biri olan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ), insan sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Büyük oranda mısırdan elde edilen ve sıvı formda bir şeker olan NBŞ, düşük maliyeti ve daha tatlı olması sebebiyle endüstriyel gıdaların birçoğunda kullanılıyor.
Geçtiğimiz aylarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın aldığı kararla birlikte NBŞ’nin kullanım kotası yüzde 5’ten yüzde 2,5’e düşürülmüştü. Bu düzenlemeyle birlikte özellikle obezite ve diyabet hastalarının sayısının ciddi oranda azalabileceğini söyleyen Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İsa Kaman, ayrıca cerrahi operasyon geçiren obezite ve diyabet hastalarının, ameliyat sonrası süreçte hastalıklarının tekrarlamaması için oldukça önemli bir düzenleme olduğunu ifade etti.
“NBŞ, Sürekli Yeme İsteğini Tetikliyor”
NBŞ’nin sofra şekerine oranla daha tatlı bir madde olmasından dolayı insanların tatlı yeme isteklerini tetiklediğini belirten Op. Dr. Kaman, “Beyni kandıran bu şeker daha fazla yeme davranışına sebep oluyor. İçeriğinde sıvı formda ve serbest yüzer halde bulunan früktoz, insülini çok az uyararak tokluk hissi gelişmemesine sebep oluyor. Ayrıca früktozun yıkımı glikoza göre çok daha hızlıdır. Bu nedenle hızla yağ asitlerine dönüşür ve karaciğerde büyük tahribata yol açabilir.” açıklamasında bulundu.
“Kademeli Düşüş Devam Etmeli”
Obezite ile ilgili hastalıkların insanlarımızın sağlığını tehdit eden ve giderek artan ciddi bir problem olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaman,“NBŞ kotası, 2018 yılında %10’dan %5’e düşürülmüştü. 2019 itibariyle de %2.5 seviyesine indirildi. Bu kademeli düşüşün devam etmesi halinde obezite ve diyabet büyük oranda kontrol altına alınabilir” dedi.
Metabolik cerrahi ile kilo veren bir hastanın, kilosunu korumak adına yeme içme alışkanlıklarını baştan aşağı değiştirmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Kaman, NBŞ kotasının azaltılmasıyla birlikte obezite ve diyabet cerrahisindeki başarı oranın da büyük oranda artabileceğini sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok