Bu e-mail mesaji ve ekleri, isimleri yazılı alıcılar dışındaki kişilere açıklanmaması, dağıtılmaması ve iletilmemesi gereken kişiye özel ve ...
Bu e-mail mesaji ve ekleri, isimleri yazılı alıcılar dışındaki kişilere açıklanmaması, dağıtılmaması ve iletilmemesi gereken kişiye özel ve gizli bilgiler içerebilir. Mesajin muhatabı değilseniz lütfen gönderici ile irtibat kurunuz, mesaj ve eklerini siliniz. E-mail sistemlerinin taşıdığı güvenlik risklerinden dolayi, mesajların gizlilikleri ve bütünlükleri bozulabilir, mesaj virus içerebilir. Bilinen viruslere karşı kontrolleri yapılmış olarak yollanan mesajın sisteminizde oluşturabileceği olası zararlardan Şirketimiz sorumlu tutulamaz.
---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Gönderen: VEKA MEDYA <no-reply@blogger.com>
Tarih: 2 Temmuz 2016 18:00
Konu: [NET DERGİM | Yaşam dergisi] Çocuklarda iştahsızlık sorununa 15 çözüm önerisi
Alıcı: vedatk78@gmail.com
Çocuklarda iştahsızlık anne ve babaların sıklıkla karşılaştığı önemli bir sorundur. Psikolojik sorunların yanı sıra fiziksel sorunların da neden olabileceği iştahsızlık problemi için öncelikle nedeninin tespit edilmesi çok önemli.
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger 'yapılan tetkiklerin ardından çocuğun herhangi bir rahatsızlığı yoksa doğru zamanda doğru gıdalar verilerek bu problemin üstesinden gelinebilir' diyor.
Genellikle yemek seçme veya yemeği reddetme şeklinde görülen çocuklarda iştahsızlık problemi ayrıca çocuğun aşırı hareketli veya içe kapanık olmasından da kaynaklanabilir. Bazen de aslında sadece anne-babanın kuruntusu olabilmektedir. Yani çocuğun gerçekten iştahsız ve yeteri kadar beslenmediğinden emin olmak gerekir.
İştahsızlık çocuğun yaşına ve kişisel özelliklerine göre değişiklik gösterir. Çocuğun beslenmeye olan tepkisi, yeme alışkanlığı, annenin yaklaşımı gibi faktörler çok önemlidir. Özellikle anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları hatalar çocuklarda iştahsızlığı tetiklemektedir.
Baskı yapmak, cezalandırmak, aşırı ısrarcı olmak gibi yaklaşımlar çocuğu beslenmeye karşı tepkili hale getirebilmektedir. Bu nedenle çocuklara doğru yaklaşım iştahsızlık sorununu gidermede önemli bir adımdır.
Bir başka adım ise ne zaman ve neyle besleneceği.. Besinlerde çeşitlilik yaratmak, beslenme saatini doğru ayarlamak, karışık tatları vermemek gibi önlemlerle bu sorunu çözebilirsiniz. Uzman diyetisyen İpek Ağca Özger çocuklarda iştahsızlık sorununu gidermeye yardımcı olacak 15 öneride bulunuyor. İşte Özger'in tavsiyeleri:
1.) Beslenmenin gerçekten önemli olduğuna onu inandırın. Çocuğunuza, beslenmenin önemini kavratan hikayeler, masallar anlatın; ona örnekler verin. Beslenmenin insan sağlığı için ne kadar önemli olduğuna inanmasını sağlayın.
2.) Çocuğunuza beslenmeyi sevdirin. Beslenmenin eğlenceli olduğunu çocuğunuza hissettirin.Gülerek, oynayarak yemek yemesini sağlayın. Yemek yerken ona müdahale etmeyin, yiyecekleri istediği gibi döke saça yemesine izin verin.
3.) Yemekleri çocuğunuz için çekici hale getirin. Ayıcık şeklinde kesip çocuğunuzun tabağına koyduğunuz bir dilim ekmek, gülen suratlı bir makarna tabağı, tabakta resim şekline getirilmiş çeşitli sebzeler, misket görünümünde köfteler, çiçek şeklindeki yumurta halkaları… Besinleri çocuğunuzun hoşuna gidecek hale getirin. Bu, sizin hayal gücünüze kalmış ama bir ipucu vermek gerekirse; çocuğunuzun sevdiği oyuncaklar ve çizgi film karakterleri gibi cisimler üzerinden giderseniz, daha başarılı olursunuz.
4.) Çocuğunuza zorla yemek yedirmeyin, ısrar etmeyin. Çocuğunuza zorla yemek yedirmeyin! Eğer zorlarsanız, çocuğunuz yemek yemekten daha fazla uzaklaşabilir. Bu davranış, çocuğunuzda alışkanlık haline de gelebilir.
5.) Beslenmesinde sevdiği besinleri kullanarak sevmediği besinlere alıştırın. Önce; çocuğunuzun severek tükettiği sağlıklı besinleri belirleyin. Bu besinlerle, çocuğunuzun fark etmeyeceği kadar az miktarda, severek tüketmediği, ancak tüketmesi gereken önemli besinleri karıştırıp, çocuğunuzun yemesini sağlayın (Bu karışımı her seferinde yapmayın. Bazen sevdiği besini tek başına verin.). Zaman içinde, karıştırdığınız besinin miktarını artırarak tükettirmeye devam edin. Belirli bir süre sonra, sevdiği besine karıştırdığınız bu besini az miktarda tek başına vermeye başlayabilirsiniz. Bu besin, çocuğunuzun damak tadına artık ters gelmeyeceği için, rahatlıkla tüketebileceği bir hal alır. (Karışım haline getirdiğiniz yemeğin, tadının güzel olmasına ve karıştırdığınız diğer besinle uyumlu olmasına önemle dikkat edin.)
6.) İçecekleri yemekten önce tüketmemesini sağlayın.Pek çok çocuk, yemek saatinden önce acıkır ve bir şeyler içmek ister. Bunun sonucunda, midesi dolu olduğundan yemek yemek istemez, kendini tok hisseder. Bu nedenle; çocuğunuzun yemekten 1 saat öncesine kadar ve tabii yemek sırasında, sıvı alımını sınırlandırın. Masaya içecek koymamaya çalışın.
7.) Çocuğunuza verdiğiniz yemeklerin karışık tatlarda olmamasına özen gösterin. Çocuğunuz, birçok besinin bulunduğu, bulamaç haline getirilmiş bir besini tüketmek istemeyecektir. Siz ister miydiniz? Bu besinlerin hepsi, besin değeri yüksek besinler olsa da tüketim açısından çekici gelmez ve çocuğunuz, yediği besinin karmaşık tadından rahatsız olabilir. Bu nedenle; çocuğunuza besinleri genellikle tek başına, yani ayrı tatlarda tükettirmeye çalışın. Çocuğunuzun damak tadı bu yönde gelişeceğinden, ileride de zorluk yaşamaz.
8.) Çocuğunuzun tükettiği besinlerde çeşitlilik yaratın. Aynı yemekleri, çocuğunuzun önüne sık sık koymayın. Hem besin değeri çok yüksek hem de çocuğunuzun sevdiği bir besini ona tükettirmek istiyorsanız, farklı hazırlama ve pişirme yöntemleri kullanarak değişik yemekler yaratın. Örneğin; bir gün salçalı köfte, başka bir gün sulu köfte, patatesli köfte, sebzeli köfte, yoğurtlu köfte gibi alternatifler oluşturun.
9.) Yemek saatlerini iyi seçin. Yemek saatlerini, çocuğunuzun uykusuz ve huzursuz olduğu saatlere değil; daha neşeli, keyifli olduğu saatlere denk getirin. Çocuğunuzun, yemeğini doğru saatlerde yemesi, ona daha keyifli ve sağlıklı yemek yiyebileceği bir düzen oluşturur.
10.) Porsiyonlarını iyi ayarlayın. Onun bir çocuk olduğunu, gereksinimlerinin size oranla çok daha az olduğunu unutmayın ve tabağına, tüketebileceği miktarda yemek koyun. Bir diyetisyen yardımı alın ve çocuğunuzun gereksinimlerini birlikte belirleyin. Fazla miktarda koyduğunuz yemek, çocuğunuzu korkutabilir ve hepsini yiyemeyeceğinden, sizde; "Yine tabağındakini bitirmedi" psikolojisi oluşturabilir. Fazla porsiyonlardan onu mümkün olduğunca uzaklaştırın.
11.) Çocuğunuzu sağlıksız atıştırmalardan koruyun. Çocukların pek çoğu; gofret, çikolata, kek, şeker, cips gibi besinleri tüketmeyi çok sever. Bu besinler, hem çok sağlıksızdır hem de bunları tükettikten sonra çocuğunuz yemek yemek istemeyecektir.
12.) Sevmediği bir besini sık sık ona hatırlatmayın.
13.) Mutfakta size yardım etmesine izin verin. Yemek yaparken veya hazırlarken, çocuğunuzun size yardım etmesine izin verin. Sofrada ise, onu, yardımından dolayı takdir edin. Kendi yardımıyla hazırlanan yemeği iştahla yemek isteyecektir.
14.) Yemeklere farklı isimler takın. Yemeklere, komik ve ilginç isimler takabilirsiniz. Bu durum, çocuğunuzda merak uyandıracak, yemeğe olan ilgisi artacaktır.Yemek yerken dikkatini dağıtacak faaliyetlerden uzak tutun.
15.) Çocuğunuza, çok sevdiği bir çizgi filmin karşısında yemek yedirmeyin. Çocuğunuz yediğinin farkında olmayıp, tüm dikkatini çizgi filme vermek isteyebileceğinden yemek yemeği reddedebilir.
--
7/02/2016 06:00:00 ÖS tarihinde VEKA MEDYA tarafından NET DERGİM | Yaşam dergisi adresine gönderildi
Gönderen: VEKA MEDYA <no-reply@blogger.com>
Tarih: 2 Temmuz 2016 18:00
Konu: [NET DERGİM | Yaşam dergisi] Çocuklarda iştahsızlık sorununa 15 çözüm önerisi
Alıcı: vedatk78@gmail.com
Çocuklarda iştahsızlık anne ve babaların sıklıkla karşılaştığı önemli bir sorundur. Psikolojik sorunların yanı sıra fiziksel sorunların da neden olabileceği iştahsızlık problemi için öncelikle nedeninin tespit edilmesi çok önemli.
Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger 'yapılan tetkiklerin ardından çocuğun herhangi bir rahatsızlığı yoksa doğru zamanda doğru gıdalar verilerek bu problemin üstesinden gelinebilir' diyor.
Genellikle yemek seçme veya yemeği reddetme şeklinde görülen çocuklarda iştahsızlık problemi ayrıca çocuğun aşırı hareketli veya içe kapanık olmasından da kaynaklanabilir. Bazen de aslında sadece anne-babanın kuruntusu olabilmektedir. Yani çocuğun gerçekten iştahsız ve yeteri kadar beslenmediğinden emin olmak gerekir.
İştahsızlık çocuğun yaşına ve kişisel özelliklerine göre değişiklik gösterir. Çocuğun beslenmeye olan tepkisi, yeme alışkanlığı, annenin yaklaşımı gibi faktörler çok önemlidir. Özellikle anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları hatalar çocuklarda iştahsızlığı tetiklemektedir.
Baskı yapmak, cezalandırmak, aşırı ısrarcı olmak gibi yaklaşımlar çocuğu beslenmeye karşı tepkili hale getirebilmektedir. Bu nedenle çocuklara doğru yaklaşım iştahsızlık sorununu gidermede önemli bir adımdır.
Bir başka adım ise ne zaman ve neyle besleneceği.. Besinlerde çeşitlilik yaratmak, beslenme saatini doğru ayarlamak, karışık tatları vermemek gibi önlemlerle bu sorunu çözebilirsiniz. Uzman diyetisyen İpek Ağca Özger çocuklarda iştahsızlık sorununu gidermeye yardımcı olacak 15 öneride bulunuyor. İşte Özger'in tavsiyeleri:
1.) Beslenmenin gerçekten önemli olduğuna onu inandırın. Çocuğunuza, beslenmenin önemini kavratan hikayeler, masallar anlatın; ona örnekler verin. Beslenmenin insan sağlığı için ne kadar önemli olduğuna inanmasını sağlayın.
2.) Çocuğunuza beslenmeyi sevdirin. Beslenmenin eğlenceli olduğunu çocuğunuza hissettirin.Gülerek, oynayarak yemek yemesini sağlayın. Yemek yerken ona müdahale etmeyin, yiyecekleri istediği gibi döke saça yemesine izin verin.
3.) Yemekleri çocuğunuz için çekici hale getirin. Ayıcık şeklinde kesip çocuğunuzun tabağına koyduğunuz bir dilim ekmek, gülen suratlı bir makarna tabağı, tabakta resim şekline getirilmiş çeşitli sebzeler, misket görünümünde köfteler, çiçek şeklindeki yumurta halkaları… Besinleri çocuğunuzun hoşuna gidecek hale getirin. Bu, sizin hayal gücünüze kalmış ama bir ipucu vermek gerekirse; çocuğunuzun sevdiği oyuncaklar ve çizgi film karakterleri gibi cisimler üzerinden giderseniz, daha başarılı olursunuz.
4.) Çocuğunuza zorla yemek yedirmeyin, ısrar etmeyin. Çocuğunuza zorla yemek yedirmeyin! Eğer zorlarsanız, çocuğunuz yemek yemekten daha fazla uzaklaşabilir. Bu davranış, çocuğunuzda alışkanlık haline de gelebilir.
5.) Beslenmesinde sevdiği besinleri kullanarak sevmediği besinlere alıştırın. Önce; çocuğunuzun severek tükettiği sağlıklı besinleri belirleyin. Bu besinlerle, çocuğunuzun fark etmeyeceği kadar az miktarda, severek tüketmediği, ancak tüketmesi gereken önemli besinleri karıştırıp, çocuğunuzun yemesini sağlayın (Bu karışımı her seferinde yapmayın. Bazen sevdiği besini tek başına verin.). Zaman içinde, karıştırdığınız besinin miktarını artırarak tükettirmeye devam edin. Belirli bir süre sonra, sevdiği besine karıştırdığınız bu besini az miktarda tek başına vermeye başlayabilirsiniz. Bu besin, çocuğunuzun damak tadına artık ters gelmeyeceği için, rahatlıkla tüketebileceği bir hal alır. (Karışım haline getirdiğiniz yemeğin, tadının güzel olmasına ve karıştırdığınız diğer besinle uyumlu olmasına önemle dikkat edin.)
6.) İçecekleri yemekten önce tüketmemesini sağlayın.Pek çok çocuk, yemek saatinden önce acıkır ve bir şeyler içmek ister. Bunun sonucunda, midesi dolu olduğundan yemek yemek istemez, kendini tok hisseder. Bu nedenle; çocuğunuzun yemekten 1 saat öncesine kadar ve tabii yemek sırasında, sıvı alımını sınırlandırın. Masaya içecek koymamaya çalışın.
7.) Çocuğunuza verdiğiniz yemeklerin karışık tatlarda olmamasına özen gösterin. Çocuğunuz, birçok besinin bulunduğu, bulamaç haline getirilmiş bir besini tüketmek istemeyecektir. Siz ister miydiniz? Bu besinlerin hepsi, besin değeri yüksek besinler olsa da tüketim açısından çekici gelmez ve çocuğunuz, yediği besinin karmaşık tadından rahatsız olabilir. Bu nedenle; çocuğunuza besinleri genellikle tek başına, yani ayrı tatlarda tükettirmeye çalışın. Çocuğunuzun damak tadı bu yönde gelişeceğinden, ileride de zorluk yaşamaz.
8.) Çocuğunuzun tükettiği besinlerde çeşitlilik yaratın. Aynı yemekleri, çocuğunuzun önüne sık sık koymayın. Hem besin değeri çok yüksek hem de çocuğunuzun sevdiği bir besini ona tükettirmek istiyorsanız, farklı hazırlama ve pişirme yöntemleri kullanarak değişik yemekler yaratın. Örneğin; bir gün salçalı köfte, başka bir gün sulu köfte, patatesli köfte, sebzeli köfte, yoğurtlu köfte gibi alternatifler oluşturun.
9.) Yemek saatlerini iyi seçin. Yemek saatlerini, çocuğunuzun uykusuz ve huzursuz olduğu saatlere değil; daha neşeli, keyifli olduğu saatlere denk getirin. Çocuğunuzun, yemeğini doğru saatlerde yemesi, ona daha keyifli ve sağlıklı yemek yiyebileceği bir düzen oluşturur.
10.) Porsiyonlarını iyi ayarlayın. Onun bir çocuk olduğunu, gereksinimlerinin size oranla çok daha az olduğunu unutmayın ve tabağına, tüketebileceği miktarda yemek koyun. Bir diyetisyen yardımı alın ve çocuğunuzun gereksinimlerini birlikte belirleyin. Fazla miktarda koyduğunuz yemek, çocuğunuzu korkutabilir ve hepsini yiyemeyeceğinden, sizde; "Yine tabağındakini bitirmedi" psikolojisi oluşturabilir. Fazla porsiyonlardan onu mümkün olduğunca uzaklaştırın.
11.) Çocuğunuzu sağlıksız atıştırmalardan koruyun. Çocukların pek çoğu; gofret, çikolata, kek, şeker, cips gibi besinleri tüketmeyi çok sever. Bu besinler, hem çok sağlıksızdır hem de bunları tükettikten sonra çocuğunuz yemek yemek istemeyecektir.
12.) Sevmediği bir besini sık sık ona hatırlatmayın.
13.) Mutfakta size yardım etmesine izin verin. Yemek yaparken veya hazırlarken, çocuğunuzun size yardım etmesine izin verin. Sofrada ise, onu, yardımından dolayı takdir edin. Kendi yardımıyla hazırlanan yemeği iştahla yemek isteyecektir.
14.) Yemeklere farklı isimler takın. Yemeklere, komik ve ilginç isimler takabilirsiniz. Bu durum, çocuğunuzda merak uyandıracak, yemeğe olan ilgisi artacaktır.Yemek yerken dikkatini dağıtacak faaliyetlerden uzak tutun.
15.) Çocuğunuza, çok sevdiği bir çizgi filmin karşısında yemek yedirmeyin. Çocuğunuz yediğinin farkında olmayıp, tüm dikkatini çizgi filme vermek isteyebileceğinden yemek yemeği reddedebilir.
--
7/02/2016 06:00:00 ÖS tarihinde VEKA MEDYA tarafından NET DERGİM | Yaşam dergisi adresine gönderildi
Hiç yorum yok